1 Gün: 02 Kasım 2018 Cuma GECECuma gecesi Kuşadası Egemed (Saydam) Polikliniğini önünden saat 19:30`da; Söke Tren garı önünden de saat 20:00` da siz değerli misafirlerimizi alarak turumuza başlıyoruz. İzmir - Manisa - Bursa yol güzergahını takip ederek ve yolda gerekli molalarımızı aldıktan sonra:
2 Gün: 03 Kasım 2018 CumartesiSabah alacağımz kahvaltı molamızın ardından ABANT GÖLÜ`ne hareket ediyoruz. Bolu il sınırları içindeki Abant Gölü, Türkiye’nin en önemli doğal parklarından biridir. İstanbul’dan otomobille üç saatte gidilebiliyor. Deniz seviyesinden 1328 metre yüksekte yer alan göl, 1.28 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. Burası her mevsimde hafta sonları kalabalık oluyor ama günün erken saatlerinde doğanın tadını doya doya çıkarma şansımız olacak. Sonbaharın reklerinin güzelliğinde göle vuran yansımanın muhteşem fotoğraf karelerini yakalalıp tertemiz havada yürüyüşümüzü yaptıktan sonra Batı Karadeniz`in incisi, masalsı güzellikler diyarı; Fatih`in Çeşm-i Cihanı Amasra`ya geçiyoruz. Amasra`da ilk molamız restaurantımız. Burada tazecik balıklardan ve meşhur Amasra salatasından oluşan menümüzü aldıktan sonra Çekiciler Çarşısı, Kemere Köprüsü, Direkli Kaya, Ağlayan ağaç gezilerimizi tamamlayıp Çekiciler Çarşısı`ndan şimşir ağacından yapılmış kaşıklarımızı, tel kırma masa örtüleri ve tepsilerimizi aldıktan sonra Cam terasa doğru ilerliyoruz. Bartın üzerinden Safranbolu`ya doğru giderken Küre dağlarının muhteşem manzarası eşliğinde ilerliyoruz ve Kristal Cam Teras`a ulaşıyoruz. Tokatlı Kanyonu üzerinde yerden 80 metre yükseklikte ve 11 metre genişliğinde yapılan Kristal Teras (Cam seyir terası), 75 ton ağırlığı taşıyabiliyor. Roketatar mermisiyle dahi kırılmayan cam seyir terası, her biri 750 kilogram taşıyabilecek kapasiteye sahip gözenekler, 3 santimetre kalınlığında 3 parça camdan oluşuyor. Yaklaşık 400 kişiyi taşıma kapasitesine sahip olan 100 metrekareden oluşan terasta biz de fotoğraf çekimlerimizi yaptıktan sonra müze kent SAFRANBOLU`ya geçiyoruz. Geleneksel Türk toplum yaşamının özelliklerini kent ölçeğinde yaşatan, tarihi ve kültürel eserlerini tüm insanlara sunan bir örnek bir kenttir. Sahip olduğu zengin kültürel miras ve bu mirasın korumadaki başarısı Safranbolu`yu bir dünya kenti ününe kavuşturmuş ve UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi`ne alınmasını sağlamıştır. Daha çok Eski Türk Evleri ile tanınan Safranbolu, tarihi boyutuyla, doğal güzellikleriyle ve kent ölçeğinde korumacılıkta örnek oluşturmasıyla gün geçtikçe daha çok ilgi görmektedir. 1200`ü koruma altında olan sayısız kültürel eseri bulunan Safranbolu, bugün kent ölçeğinde en iyi korunan yer olarak anılmaktadır. Biz de bu her yeri tarih kokan müze kent de Cinci Hanı, Cinci Hamamı, Kaymakam Evi, Sadrazam İzzettin Paşa Cami, Köprülü Mehmet Paşa Cami, yemeniciler ve demirciler arastalarını gezip safranlı lokumlarımızı, safran kolonyalarımızı, baklavalarımızı vs aldıktan sonra akşam yemeği ve konaklama için otelimize hareket ediyoruz. http://baglarsaray.com.tr/
3 Gün: 04 Kasım 2018 PazarOtelimizde alacağımız açık büfe sabah kahvaltımızın ardından Bolu merkeze doğru hareket ediyoruz. Burada bizi bekleyen minibüslerimiz (extra) ile buluşup bir rüyaya doğru ilerliyoruz. 40 km yaklaşık 1.5 saatlik muhteşem bir doğa içinde yapacağımız yolculuğumuzun ardından Yedigöller`e ulaşıyoruz. Yedigöller Milli Parkı, özellikle sonbaharda, yeşil ve sarının bütün tonlarının harmanlandığı doğasıyla bizi karşılıyor. 1636 hektar büyüklüğündeki Yedigöller havzası, 1965 yılında Milli Park olarak korunmaya alınmış. Havza, kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, yüzeysel ve yer altı akışlarıyla birbirine bağlı, kuzeyden güneye 1500 m mesafede sıralanmış 7 gölden oluşmaktadır. Milli Park içindeki göller, aralarında 100 m yükselti farkı bulunan ve ortalama 780 m yükseklikte olan iki plato üzerinde bulunuyor. İlk platado bizi Nazlıgöl, Derin Göl, İncegöl ve Kurugöl karşılıyor. Bu göllerimizin etrafında yapacağımız kısa yürüyüşümüzde fotoğraflarımızı çektikten sonra ikinci platoya aracımızla geçiyoruz ve Büyük Göl, Derin Göl, Serin Göl tarafından karşılanıyoruz. Dileyen misafirlerimiz ile ilk önce şelale ve dilek çeşmesi tarafına doğru muhteşem güzellikler içinde yürüyüşümüzü yapıp dilek çeşmesinden sularımızı içip dileklerimizi de diledikten sonra rehberimizin belirlediği saatte toplanmak üzere serbest zaman geöiyoruz. Bol bol fotoğraf çekimlerimizi yaptıktan sonra hiç ayrılmak istemesek de minibüslerimize binerek Bolu`ya doğru dönüşe geçiyoruz. Bolu`da bizi bekleyen aracımızla buluşup dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Sapanca - Bursa - Manisa - İzmir yol güzergahını takip ederek Kuşadası`na ulaşıyoruz ve bir dahaki KUŞADASI TOURS gezisinde buluşmak üzere iyi dileklerimiz ile ayrılıyoruz.