1 Gün: Kuşadası - Söke - Aydın - İzmir - Ayvalık - Çanakkale - KapıkuleSiz değerli misafirlerimizi saat 14:30 Kuşadası Türkmen Mahallesi Yörük Fırını Karşısı , 15:00 Söke Tren garı , 15:45 Aydın Kadın Doğum Hastane önünden aldıktan sonra İzmir - Ayvalık - Küçükkuyu - Çanakkale güzerhanı takip ederek ve yolda gerekli molalarımızı aldıktan sonra Lapseki'ye ulaşıyoruz ve yeni açılmış olan 1915 Çanakkale Köprüsünden geçerek Gelibolu'ya ulaşıyoruz. Sabahın erken saatlerinde Kapıkule Sınır Kapısı’na varıyoruz. Pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamladıktan sonra Bulgaristan’a geçiyoruz.
NOT: Turumuza katılan misafirlerimizin tamamının yeşil pasaportu ya da daha önce kullandığı ve tur süresi boyunca geçerli olan çok girişli Schengen Vizesi varsa Kapıkule Sınır Kapısından giriş yapılacaktır. Misafirlerimiz arasında Yunanistan’dan alınmış, daha önce kullanılmamış çok girişli Schengen Vizesi olan varsa İpsala Sınır Kapısı’ndan giriş yapılacak ve sonrasında Bulgaristan’a gidilecektir.
NOT: Turumuza İzmir, Dikili, Salihleraltı, Ayvalık, Gömeç, Ören, Burhaniye, Edremit, Akçay, Güre, Altınoluk, Küçükkuyu, Ezine, Çanakkale ve Keşan-İpsala Yol Ayrımlarından Katılabilirsiniz.
2 Gün: Kapıkule – Harmanlı – Sofya – Niş - BelgradHaskova, Harmanlı ve Plovdiv güzergahını takip ederek, Bulgaristan’ın zarif başkenti Sofya’ya ulaşıyoruz. Şehirde gerçekleştireceğimiz yürüyüş turumuzda, tarihi ve kültürel mirasıyla göz kamaştıran noktaları keşfetmeye başlıyoruz. Osmanlı döneminden kalma ve bugün Arkeoloji Müzesi olarak kullanılan Mahmut Paşa Camii’ni ziyaret ediyor, ardından kentin önemli ibadethanelerinden Sveta Nedelya Kilisesi ve Banyabaşı Camii’ni görüyoruz. Parlamento Binası ve altın kubbeleriyle ışıldayan Rus Kilisesi de rotamızda yer alıyor. Mustafa Kemal Atatürk’ün Sofya’da askeri ataşe olarak görev yaptığı dönemde, Yeniçeri kıyafetiyle katıldığı baloya ev sahipliği yapan Orduevi’ni görerek geçmişe bir yolculuk yapıyoruz. Sofya’ya adını veren ve tarihe tanıklık eden Ayasofya Kilisesi ile Balkanların en büyük ibadethanesi olan Aleksander Nevski Katedrali’nin önünde kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Turumuzun ardından, Sofya’nın kalbi olarak anılan, modern mağazaları ve şık kafeleriyle ünlü Vitoşka Caddesi’nde serbest zamanın keyfini çıkarıyoruz. Sofya’dan ayrıldıktan sonra rotamızı Sırbistan’a çeviriyoruz. Yol boyunca, tarihi ve doğal güzelliklerle süslü Jagodina ve Paracin’i geçerek, Osmanlı’nın Kutsal İttifak Savaşları döneminde önemli bir muharebeye sahne olmuş Aleksinac bölgesinden geçiyoruz. Morava Vadisi boyunca ilerleyerek, Sırbistan’ın üçüncü büyük şehri olan Niş üzerinden Belgrad’a ulaşıyoruz. Pannonian Ovası’nın Balkanlar ile birleştiği noktada yer alan ve Sava ile Tuna Nehirlerinin kucaklaştığı bir coğrafyada kurulmuş olan Belgrad, adeta huzurun ve tarihsel zenginliğin buluşma noktasıdır. Şehir turumuza, NATO bombardımanından kalan Genelkurmay Binalarını ziyaret ederek başlıyoruz. Ardından Sırbistan Parlamentosu, görkemli Eski Saray, tarihi Terazi Çeşmesi ve şehrin kültürel kalbi olan Cumhuriyet Meydanı ile Ulusal Müze ve Milli Tiyatro gibi önemli yapıları keşfediyoruz. Yürüyüş turumuzda ise Öğrenci Meydanı’nın enerjisini hissediyor, Osmanlı mirası Bayraklı Camii’ni ve Tuna ile Sava Nehirlerinin birleştiği Büyük Savaş Adası’nın eşsiz manzarasını görüyoruz. Kalemegdan’da Leopold ve Zindan Kapıları’nı keşfederken, Damat Ali Paşa Türbesi ve Sokollu Mehmet Paşa Çeşmesi’nde Osmanlı tarihine dokunuyoruz. İstanbul Kapısı ve Açık Hava Silah Müzesi’nin ardından, Osmanlı’nın kenti Sırplara teslim ettiği noktada yer alan Anahtar Teslim Anıtı’nın tarihi önemini öğreniyoruz. Günün sonunda, Belgrad’ın en hareketli caddesi olan Knez Mihailova’da keyifli bir serbest zaman sunuyoruz. Programımızın tamamlanmasının ardından otelimize geçiyor, akşam yemeğimizi burada alarak konaklamamızı Belgrad’da yapıyoruz.
3 Gün: Belgrad – Zvornik – Vlasenica - SaraybosnaOtelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Bosna-Hersek’in büyüleyici başkenti Saraybosna’ya doğru hareket ediyoruz. Yol boyunca, Romanya Dağı’nın göz alıcı manzaraları eşliğinde Zvornik ve Vlasenica güzergahından ilerleyerek huzurlu bir yolculuk yapıyoruz. Tarih boyunca Balkanların kültürel kalbi olarak anılan Saraybosna, iki asır boyunca bölgenin en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Şehir, 1914 yılında Avusturya-Macaristan Veliahdı Arşidük Franz Ferdinand’ın burada bir suikasta kurban gitmesiyle Birinci Dünya Savaşı’nın fitilini ateşleyen yer olarak tarihe geçmiştir. “Avrupa’nın Kudüs’ü” olarak adlandırılan bu kent, bir arada yaşayan farklı dinlerin ve kültürlerin simgesi olmuştur. 1992’deki savaşta büyük zarar görmüş olsa da, ruhunu ve doğal güzelliğini halen büyük ölçüde korumaktadır. Saraybosna’daki yürüyüş turumuza, şehrin derin tarihini yansıtan ve Bosna Savaşı sırasında günlerce yanarak milyonlarca el yazması eserin kaybolduğu Eski Kütüphane ile başlıyoruz. Ardından, narin mimarisi ve tarihi dokusuyla dikkat çeken Seher Köprüsü’nü ve zarafetiyle görenleri hayran bırakan İnat Evi’ni ziyaret ediyoruz. Osmanlı’nın izlerini taşıyan Hünkâr Camii’ni gördükten sonra, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasına neden olan Franz Ferdinand suikastının gerçekleştiği Latin Köprüsü’nde tarihe bir yolculuk yapıyoruz. Şehrin Avusturya etkilerini yansıtan bölgesinde, görkemli İsa’nın Kalbi Kilisesi’ni ve savaşın acı hatıralarını yaşatan Sonsuz Ateş Anıtı’nı ziyaret ediyoruz. Pazar Yeri Katliamı’nın izlerini taşıyan Açık Pazar, geçmişe dair hüzünlü bir anı olarak karşımıza çıkıyor. Yine bu bölgede bulunan etkileyici bir sinagog, farklı dinlerin bir arada yaşama kültürünü yansıtıyor. Eski kentin Türk bölümüne geçtiğimizde, Osmanlı’nın mirası olan Ferhadiye Camii’ni, Morica Han’ı ve Gazi Hüsrev Bey Külliyesi’ni ziyaret ediyoruz. Bu etkileyici gezimizin sonunda, Saraybosna’nın sembolü haline gelen Başçarşı’da serbest zaman sunuyoruz. Burada şehrin enerjisini hissedebilir, yerel lezzetlerin ve el yapımı ürünlerin tadını çıkarabilirsiniz. Programımızın ardından, Saraybosna'daki otelimize geçerek konaklamamızı gerçekleştiriyoruz ve akşam yemeğimizi otelimizde alıyoruz.
4 Gün: Saraybosna – Mostar – Sarı Salruk Tekkesi – Blagaj – Poçitel – Trebinje ( ya da Neum)Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Bosna-Hersek’in kültürel zenginliklerini keşfetmek üzere MOSTAR’a doğru yola çıkıyoruz. Yolculuğumuzun ilk durağı, Neretva Nehri’nin üzerindeki ihtişamıyla göz kamaştıran, 1557 yılında Mimar Sinan’ın öğrencilerinden Mimar Hayreddin tarafından inşa edilen Mostar Köprüsü. Köprü, 1993 yılında yaşanan trajik saldırılarda yıkılmış ancak Türkiye’nin de büyük katkılarıyla, orijinal malzeme ve teknikler kullanılarak 2004 yılında yeniden hayata döndürülmüştür. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu eser, yalnızca bir mimari harika değil, aynı zamanda barış ve dayanışmanın simgesidir. Mostar turumuz sırasında ayrıca Eski Hamam, Sultan Selim Mescidi, Koski Mehmet Paşa Camii ve Kuyumcular Çarşısı gibi tarihi ve kültürel yapıları görme fırsatımız olacak. Bu büyüleyici şehirde, el sanatlarıyla ünlü çarşıda alışveriş yapmak veya bölgenin yerel lezzetlerini tatmak için serbest zaman sunuyoruz. Serbest zamanın ardından, Avrupa’nın en güçlü su kaynaklarından birine ev sahipliği yapan, Buna Nehri’nin kenarındaki Blagaj kasabasına geçiyoruz. Burada, etkileyici doğal güzelliklerin tam ortasında yer alan Sarı Saltuk Tekkesi’ni (Alperenler Tekkesi) ziyaret ediyoruz. Osmanlıların 1465 yılında bölgeye gelişiyle kurulan bu tekke, yerel halkın İslam’ı benimsemesinde önemli bir rol oynamış ve Bosna’daki dini dönüşümün simgesi haline gelmiştir. Blagaj’daki ziyaretimizi tamamladıktan sonra, tarihi dokusu ve manzarasıyla büyüleyen Poçitel Köyü’nü panoramik olarak görüyor ve gece konaklayacağımız Neum ya da Trebinje’deki otelimize doğru yola çıkıyoruz.
5 Gün: Trebinje (ya da Neum) – Dubrovnik – Kotor – Budva - İşkodraSabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, Hırvatistan’ın Adriyatik kıyısındaki incisi, İtalyanca adıyla Ragusa olarak bilinen ve orta çağdan kalma büyüleyici eserleriyle ünlü Dubrovnik’e hareket ediyoruz. Tarihi liman kenti Dubrovnik, Adriyatik’in en eski ticaret merkezlerinden biri olarak günümüzde de cazibesini korumaktadır. Buradaki gezimize, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Eski Şehir bölgesi ile başlıyoruz. Şehrin görkemli kule ve surlarını, mimarisiyle büyüleyen Aziz Vlah Kilisesi’ni ve zarif Knez Köşkü’nü ziyaret ediyoruz. Ardından, ünlü şair Gunduliç’in heykelini, tarihi çeşmeleri ve limanı keşfederek serbest zaman sunuyoruz. Serbest zamanın ardından, bir sonraki durağımız olan Karadağ’a doğru yola çıkıyoruz. Herceg Novi’den geçerken göz alıcı Kotor Körfezi manzaraları eşliğinde ilerliyor ve büyüleyici bir orta çağ kasabası olan Perast’a varıyoruz. UNESCO tarafından koruma altına alınmış bu şirin köy, tarihi dokusuyla ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor. Burada, sahilin karşısında konumlanmış iki küçük ada dikkatimizi çekiyor. Bunlardan ilki, manastır olarak kullanılan ve ziyaretçilere kapalı olan St. George Adası, diğeri ise insan eliyle oluşturulmuş ve görkemli hikayesiyle bilinen Kayaların Leydisi Adası’dır (Lady of the Rocks). Bu etkileyici güzelliklerin ardından, tarih boyunca Osmanlılar tarafından ele geçirilemeyen, stratejik surlarla çevrili Kotor şehrine ulaşıyoruz. Şehirde yapacağımız yürüyüş turunda, Deniz Kapısı, Silah Meydanı ve Tarihi Saat Kulesi gibi önemli noktaları görüyoruz. Ayrıca, şehrin meydanlarını süsleyen Utanç Sütunu, Beskuça Sarayı, Aziz Triphon Kilisesi ve “Dedikodu” Çeşmesi gibi yapıları da keşfediyoruz. Aziz Nikola ve Aziz Luka Kiliseleri de bu büyüleyici şehirde karşılaşacağımız diğer mimari harikalar arasında yer alıyor. Kotor’un ardından, hareketli gece hayatıyla ün yapmış Budva’ya geçiyoruz ve bu ünlü tatil beldesini panoramik olarak görme fırsatı buluyoruz. Ardından, Karadağ’ın en popüler destinasyonlarından biri olan Sveti Stefan Adası’nı karşıdan izliyor ve eşsiz manzarayı fotoğraflarımıza ekliyoruz. Adriyatik kıyıları boyunca Petrovaç ve Bar üzerinden ilerleyerek Karadağ’dan ayrılıyor, Arnavutluk’a geçiş yapıyoruz. Gerekli pasaport ve gümrük işlemlerinin ardından, kıyısında kurulu olduğu göl ile aynı adı taşıyan ve Osmanlı döneminde önemli bir üs konumunda olan İşkodra şehrine ulaşıyoruz. Şehri panoramik olarak gördükten sonra otelimize geçiyoruz. Günün yorgunluğunu otelimizde atarak, akşam yemeğimizi alıyoruz ve konaklama için dinlenmeye çekiliyoruz.
6 Gün: İşkodra - Kosova – Prizen - Priştine - ÜsküpSabah kahvaltımızı otelimizde aldıktan sonra, otobüsümüzdeki yerlerimizi alıyor ve Kosova’ya doğru yola çıkıyoruz. Sınır kapısında gerçekleştireceğimiz pasaport ve gümrük işlemlerinin ardından, doğanın güzelliklerini sergileyen köy manzaraları eşliğinde ilerliyor ve tarihi dokusuyla dikkat çeken Prizren’e varıyoruz. Burada, Osmanlı mirasını gözler önüne seren Sinan Paşa Camii, Halveti Tekkesi, Mehmet Paşa Camii ve Hamamı ile tarihi Meryem Ana Kilisesi ziyaret edeceğimiz yerler arasında yer alıyor. Ayrıca, şehre ayrı bir zarafet katan Taşköprü’yü de görme şansı bulacağız. Şehrin renkli çarşısında öğle yemeği için serbest zaman veriyor, yerel ürünleri keşfetme imkânı sunuyoruz. Serbest zamanın ardından, Kosova’nın başkenti Priştine’yi panoramik olarak görerek, Makedonya’ya geçmek üzere sınır kapısına hareket ediyoruz. İşlemlerimizi tamamladıktan sonra, Vardar Nehri’nin iki yakasına kurulu olan, Yahya Kemal’in doğduğu, tarih ve kültür dolu Üsküp’e ulaşıyoruz. Üsküp gezimize, şehrin merkezi meydanı ve ana bulvarlarıyla başlıyoruz. Ünlü “Üsküp 2014 Projesi” kapsamında inşa edilen sayısız heykel ve neoklasik yapılar, tarihi Tren İstasyonu ve Rahibe Teresa Anı Evi turumuzun öne çıkan noktaları arasında yer alıyor. Makedonya Meydanı’nda, tarih sahnesine damga vurmuş önemli figürlerin heykellerini göreceğiz. Bunlar arasında Çar Samuil, İmparator Jüstinyen, II. Philip, Kraliçe Olympia ve Büyük İskender Heykelleri bulunuyor. Ardından, Osmanlı izlerini en iyi şekilde yansıtan eski Türk Çarşısı’na doğru hareket ediyoruz. Burada, Taş Köprü, Davut Paşa Hamamı, Çifte Hamam, Kapan Hanı, Sulu Han, Murat Paşa Camii ve Mustafa Paşa Camii gibi dönemin mimari incilerini görme şansına sahip olacağız. Turumuz boyunca, şehrin dokusunu fotoğraflarla ölümsüzleştirecek, geçmişin izlerini günümüze taşıyan bu yapılar karşısında büyüleneceğiz. Son olarak, Eski Türk Çarşısı’nda serbest zaman sunarak, geleneksel ürünler ve hediyelik eşyalarla tanışmanız için fırsat yaratıyoruz. Serbest zamanın ardından, otelimize geçiyor ve odalarımıza yerleşiyoruz. Günün yorgunluğunu otelimizde dinlenerek atarken, akşam yemeğimizi alarak Üsküp’teki otelimizde konaklıyoruz.
7 Gün: Üsküp – Matka Kanyonu – Tetova (Kalkandelen) – OhridSabah kahvaltımızı otelde aldıktan sonra, doğanın kucağında benzersiz bir güzellik olan Matka Kanyonu’na doğru yola çıkıyoruz. Treska Nehri’nin Vardar Nehri ile buluştuğu noktada yer alan ve “Dünyanın En Güzel Doğa Harikası 100 Yer” listesinde bulunan bu büyüleyici kanyon, huzurlu atmosferi ve göz alıcı manzarasıyla adeta saklı bir cenneti andırıyor. Binlerce farklı bitki türüne ev sahipliği yapan bu eşsiz doğa harikasında yürüyüş yapıyor, çevreyi keşfediyor ve kanyonun kafe alanlarında çay molası veriyoruz. Fotoğraf çekimleri ve kısa bir doğa keyfinin ardından rotamıza devam ediyoruz. Sonraki durağımız, Arnavut nüfusunun yoğun olduğu, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle dikkat çeken Kalkandelen (Tetova) şehri. Burayı panoramik olarak gördükten sonra, güzellikleriyle göz kamaştıran Ohri’ye doğru hareket ediyoruz. Ohri’ye ulaştığımızda, Osmanlı döneminde Balkanların en önemli merkezlerinden biri olmuş bu büyüleyici şehirde yürüyüş turumuza başlıyoruz. Ohridlilerin “Tanrı cenneti çamurdan yaratırken, bir parçası Ohrid’e düştü” diyerek övdüğü bu tarihi şehirde; Aziz Kliment Heykeli ve Meydanı, Ayasofya Kilisesi, Kiril ve Metodiy Kardeşler’in Heykelleri, asırlık Çınar Ağacı, Ali Paşa Camii, Halvetiye Tekkesi, Bizans dönemine ait Meryem Ana Kilisesi ve Hacı Turgut Camii gibi önemli yapıları ziyaret ediyoruz. Turumuzu tamamladıktan sonra, Türk Çarşısı’nda alışveriş ve gezinti için serbest zaman sunuyoruz. Bu serbest zamanda, Ohri’nin ünlü sedef ve inci takıları gibi hediyelik ürünleri keşfetme fırsatı bulabilirsiniz. Ayrıca, göz alıcı doğası ve masmavi sularıyla “Mavi İnci” olarak adlandırılan Ohrid Gölü’ne düzenlenen ekstra bir tekne turuna katılabilirsiniz. Bu keyifli tur sırasında, “Elveda Rumeli” dizisinde Kaymakamlık Konağı olarak kullanılan Ohri Başpiskoposluk Binası, Tito’nun Yazlık Konutu ve oteller bölgesi gibi önemli yerleri görme imkânı yakalayacaksınız. Günün sonunda, bu güzel şehirdeki otelimize yerleşiyor ve dinlenmek üzere odalarımıza geçiyoruz. Akşam yemeğimizi, Balkan müzikleri ve folklor gösterileri eşliğinde alarak keyif dolu bir gece geçiriyoruz.
NOT: Tekne turu, varış saatimize bağlı olarak akşam ya da ertesi sabah gerçekleştirilecektir.
8 Gün: Ohrid – Sveti Naum - Resne – Manastır - SelanikSabah kahvaltımızın ardından, Ohri Gölü’nün kaynağı olarak bilinen St. Naum bölgesine doğru hareket ediyoruz. Burada, 905 yılında Aziz Naum tarafından inşa edilmiş ve Balkanların en önemli dini yapılarından biri olan St. Naum Manastırı’nı ziyaret ediyoruz. Göl kenarında yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiş bu tarihi kompleksi, rehberimizin anlatımıyla keşfediyoruz. Manastır, kilise, misafirhane ve Aziz Naum’un mezar odasından oluşan bölümleriyle tarih ve doğanın eşsiz bir birleşimini sunuyor. Gezimizin ardından, rotamızı Jön Türk Devrimi’nin önde gelen isimlerinden Resneli Niyazi Bey’in memleketi olan Resne’ye çeviriyoruz. Burada, Niyazi Bey’in etkileyici mimarisiyle dikkat çeken sarayını panoramik olarak görerek fotoğraflıyoruz. Daha sonra, Balkanların köklü geçmişe sahip şehirlerinden biri olan Manastır’a (Bitola) geçiyoruz. Burada, Atatürk’ün öğrenim gördüğü Askeri İdadi’yi (Askeri Lise) ziyaret ediyor, o döneme ait izleri yakından görme fırsatı buluyoruz. Manastır’daki yürüyüş turumuzda, Osmanlı mirasını gözler önüne seren Orduevi, Saat Kulesi, İshakiye Camii, Yeni Camii, Eleni Karinte’nin Evi ve ünlü türkülere ilham veren havuz ve çeşmeyi görüyoruz. Şehirdeki en ünlü caddelerden biri olan Şirok Sokak boyunca yürüyerek, geçmişin izlerini fotoğraf karelerimize ekliyoruz. Sonrasında, yolculuğumuza devam ederek Yunanistan’ın tarihi zenginliklerle dolu şehri Selanik’e ulaşıyoruz. Selanik’teki turumuza, Osmanlı ve Bizans dönemlerinden kalma yapılarla başlıyoruz. Turumuzda Venizelos Heykeli, Bedesten, Hamza Bey Camii, Osmanlı Hükümet Konağı ve Aziz Dimitri Kilisesi gibi önemli yapıları ziyaret ediyoruz. Ardından, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu Atatürk Evi Müzesi’ni ziyaret ederek o dönemin anılarını canlandırıyoruz. Panoramik şehir turunda, Hamidiye Hastanesi, Osmanlı döneminin ilk Jandarma Süvari Okulu, Rotonda, Galerios’un Zafer Takı, Osmanlı Gümrük Binası ve Aristoteles Üniversitesi gibi Selanik’in tarihi değerlerini görme fırsatı buluyoruz. Şehir turumuzun sonunda, Selanik’in sembol yapılarından biri olan Beyaz Kule’de fotoğraf molası veriyoruz. Ayrıca, kentin zarif bölgelerindeki neoklasik malikâne ve konaklar önünde de anılarımızı ölümsüzleştiriyoruz. Günün sonunda, şehir merkezindeki otelimize yerleşiyor ve dinlenmeye çekiliyoruz. Akşam, dileyen misafirlerimizle birlikte ( ekstra ) , geleneksel bir Taverna Gecesi Eğlencesi’ne katılarak, Yunan kültürüne özgü eğlenceli bir gece geçiriyoruz. Konaklama Selanik’teki otelimizde gerçekleşecektir.
9 Gün: Selanik – Kavala – İskeçe – Gümülcine – Dedeağaç – İpsala – Keşan - Çanakkale- İzmir - Aydın - Söke - KuşadasıSabah kahvaltısının ardından otelimizden ayrılarak Kavala’ya doğru yola çıkıyoruz. Bu şirin sahil kentinde yapacağımız yürüyüş turumuz sırasında, kentin tarihi ve mimari güzelliklerini keşfetmeye başlıyoruz. Gezimizde, Liman, muhteşem bir yapıya sahip olan Su Kemerleri, Osmanlı mirası İbrahim Paşa Camii, 19. yüzyıldan kalma göz alıcı neoklasik yapılar, hayırseverlik amaçlı kullanılan İmarethane ve Osmanlı’nın ünlü devlet adamlarından biri olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Evi ve Heykeli rehberimizin anlatımları eşliğinde ziyaret edeceğimiz yerler arasında bulunuyor. Tarih ve kültürle dolu bu turumuzun ardından misafirlerimize, bölgenin meşhur lezzetlerinden olan Kavala kurabiyesini tatma, alışveriş yapma ve çevreyi keşfetme imkânı sunuyoruz. Serbest zamanın sona ermesiyle birlikte, rotamızı Yunanistan’ın diğer şehirlerine doğru çeviriyoruz. Yolculuğumuz sırasında, Batı Trakya’nın önemli kentlerinden olan İskeçe (Ksanthi), Gümülcine (Komotini) ve Dedeağaç (Aleksandroupoli) üzerinden ilerleyerek İpsala Sınır Kapısı’na ulaşıyoruz. Burada, pasaport ve gümrük işlemlerimizi tamamlıyor ve Free Shop alışverişlerimiz için kısa bir mola veriyoruz. Keyifli bir günün ardından, dönüş yolculuğumuz devam ediyoruz İpsala, Keşan, Çanakkale, İzmir ve Aydın üzerinden Kuşadası'na ulaşıyoruz. Bir dahaki KUŞADASI TOURS seyahatinde buluşmak üzere iyi dileklerimizle ayrılıyoruz.