Karadeniz Rüyası ve Doğu Anadolu Birarada ... Kuşadası - Aydın - Denizli çıkışlı

Akşamüstü saat 18:00 de Kuşadası Egemed Polikliniği önünden , 18:30 da Söke tren garı önünden , 19:15 de Aydın Bey Cami önünden , 20:45 Nazilli den , 22:00 Denizli otogar önünden siz misafirlerimizi aldıktan sonra yolda gerekli molalarımızı alarak Afyonkarahisar - Ankara yol güzergahını takip ederek sabah erken saatlerde Amasya'ya geliyoruz.

Sabah saatlerinde varacağımız Amasya'da ilk önce kahvaltımızı aldıktan sonra Amasya turumuza başlıyoruz. Yeşilırmak vadisi Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, Osmanlı şehzadelerinin eğitim gördüğü, Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, gezip görülecek pek çok tarihi ve doğal güzelliği bulunan muhteşem bir şehirdir.Milli Mücadelenin temellerinin atıldığı Kurtuluş savaşının ilk önemli adımını teşkil eden Amasya Genelge’sinin 22 Haziran 1919’da okunduğu kent, krallık başkentliği yapmış tarihi ve doğal güzellikleriyle önemli şehirlerimizden biridir. Yalıboyu evleri ile ise apayrı bir güzelliğe sahiptir. Bizde turumuzda Amasya Müzesi , II.Bayazıd Külliyesi , Bimarhane , Selimiye Kışlası ile Amasya'yı baştan sona tanımış oluyoruz. Alacağımız serbest zamanda dileyen misafirlerimiz meşhur haşhaşlı - cevizli çöreğinden , mevsimine göre kiraz , elma , ayva,hünnap gibi yöresel meyvelerinden alabilirler. Bu güzel şehirden ayrılarak Samsun'a doğru devam ediyoruz. Yolda Kavak ilçesinde meşhur menemencilerde alacağımız öğle yemeği molamızın ardından Samsun'a ulaşıyoruz.Samsun’un tarihi, antik dönemdeki İyonyalılar’a kadar dayanır ve şehrin ilk ismi Amisos'tur. Bu isim Selçuklular’ın şehri fethettiği döneme kadar kullanılmıştır. Selçuklular’ın himayesine girmesiyle birlikte şehrin adı Samsun olarak kullanılmıştır. En önemli isimlerinden biri de ‘’Atatürk Şehri’’ dir. Samsun'nun simgelerinden biri olan Onur Anıtı , Bandırma Vapuru , Kurtuluş Yolu ve Bandırma Vapuru gezilerimizi tamamladıktan sonra akşam yemeği ve konaklama için otelimize hareket ediyoruz. Samsun NORTH POİNT OTEL

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltımızın ardından Ordu'ya doğru hareket ediyoruz. Çarşamba üzerinden pirinç diyarıTerme'ye geldiğimiz zaman alacağımız molada dileyen misafirlerimiz pirinç alışverişlerini de yapabilirler. Fındık bahçeleri aradında Fatsa - Ünye üzerinden Ordu'ya ulaşıyoruz. Karadeniz'in en güzel illerinden biri olan , adına türküler yakılan Ordu'da muhteşem Karadeniz ve Ordu manzarasını izleyebilmek için denizden 450 metre yükseklikte bulunan Boztepe'ye teleferik ile çıkıyoruz. Burada eşsiz Ordu manzarası eşliğinde kahvelerimizi içip fotoğraf çekimlerimizi yaptıkdan sonra bizi bekleyen aracımızla buluşup Giresun'a doğru hareket ediyoruz. Giresun da fındık alışverişlerimizi yapıp Karadeniz'in tek adası olan Giresun Adasını panaromik görüp Akçaabat'a doğru ilerliyoruz.Akçaabat'da meşhur Akçaabat köftesinden oluşan öğle yemeğimizi aldıktan sonra Trabzon merkezdeki mimarisi ve bahçesi ile bizi kendine hayran bıraktıracak olan Atatürk Köşküne geçiyoruz.Trabzon’a hakim Soğuksu sırtlarında, çam ormanları içinde yer alan bina, Kostantin Kabayanidis tarafından 1890 yılında yazlık olarak yaptırılmıştır. Avrupa ve Batı Rönesans mimarisinin etkilerini taşıyan binada büyük ve gösterişli Avrupa simgeleri kullanılmıştır. Köşkün dış cephesi taş işçiliği göstermekte olup, iç cephesi Bağdadî tekniğindedir. Hayranlıkla gezeceğimizin binanın bahçesinde de bol bol fotoğraf çekimlerimizi yaptıkdan sonra meşhur Trabzon kazaziyesi , hasırı hakkında bilgi alıyoruz. Dileyen misafirlerimizi gümüş alışverişlerini de tamamladıktan sonra 

Maçka yoluna doğru devam ediyoruz. Altındere Vadisinde ilerleyerek hepimizi hayranlık ve şaşkınlık içerinde bırakacak olan Sümela Manastırına ulaşıyoruz.Altındere vadisine hakim Karadağ’ın eteklerinde sarp bir kayalık üzerine kurulmuş olan Sümela Manastırı, halk arasında "Meryem Ana" adı ile anılır. Vadiden yaklaşık 300 metre yükseklikte bulunan yapı, bu konumuyla manastırların şehir dışında, ormanlarda, mağara ve su kenarlarında kurulma geleneğini sürdürmüştür. Meryem Ana adına kurulan manastırın "Sümela" adını "siyah" anlamına gelen "melas" sözcüğünden aldığı söylenmektedir. Bu ismin manastırın kurulduğu koyu renkli Karadağlar’ dan geldiği düşünülmekte ise de Sümela kelimesi buradaki Meryem tasvirinin siyah rengine bağlanabilmektedir. Açık olan bölümlerini gezip fotoğraf çekimlerimizi yaptıkdan sonra aracımızla buluşup Yomra - Arsin - Araklı - Sürmene üzerinden ilerliyoruz. Yolda Vatan çay fabrikasına girerek çayın hangi evrelerden geçerek bardaklarımıza geldiği hakkında bilgi alıyoruz. Ardından bıçakları , taka yapımı ve evleri ile ünlü olan Sürmene'ye gelmişken bıçak alışverişlerimizi de yaptıkdan sonra Trabzon'nun doğu yönündeki son ilçesi olan Of üzerinden  Solaklı deresi kenarından Solaklı vadisine doğru giriyoruz ve Uzungöl'e doğru devam ediyoruz.Karadeniz ladini ve çam ağaçları arasında kalan Uzungöl'de göl kenarında alacağımız serbest zamanda yürüyüşlerimizi yaparak fotoğraf çekimlerimizi tamaladıktan sonra tekrar minibüslerle buluşarak otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Uzungöl de 1.870 metre rakımda Yente Yaylası Fettahoğlu Otelde

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından Ardeşen'e doğru ilerliyoruz. Fırtına Deresi kenarında ilerlerken Pınar Alabalık Restaurant ta alacağımız öğle yemeği molamızda dileyen misafirlerimiz Fırtına Deresi üzerinde salıncak keyfi ve zipline yapma fırsatını da bulacaklardır. Heryaş gurubu misafirlerimizin yapabileceği keyifli bir deneyimdi zipling. Dileyen misafirlerimiz Fırtına Deresi üzerinde rafting yapabilir ve unutulmaz keyifli anlar yaşayabilirler. Çamlıhemşin'de bizi bekleyen minibüslerimizle buluşup Kaçkar dağlarının yukarı ziervelerine doğru gezerek çıkmaya başlıyoruz. Şenyuva Küprüsü , Zilkale , Palovit Şelalesi , Şimşir ağacı ormanları , Pokut ve Sal yaylaları ile muhteşem bir günü tamamlayacağız. Pokut veya Sal yaylasında alacağımız öğle yemeğimizde yayla ürünlerinden yapılarak masamıza gelmiş olan muazzam lezzetleri de tatma şansını elde edeceğiz. Horon oynayarak , tulum dinleyerek , yayla evleri arasında top aynayarak geçireceğimiz günümüzün sonuna doğru Çamlıhemşin'de aracımızla buluşup Ayder'e çıkıyoruz. Gelin Tülü şelalesini görüp fotoğraf çekimlerimizi yaptıkdan sonra alacağımız serbest zamanda hediyelik alışverişlerimizi de yapabiliriz.  Akşam yemeğimiz ve konaklamamız Hopa da. Paluri Otel 

ÖNEMLİ NOT 

Hava şartlarından veya yol durumundan dolayı Pokut ve Sal yaylasına çıkılamadığı takdirde , yol durumu uygun olan başka bir yaylaya çıkış yapılacaktır. 

Alternatif olan yaylalar 

* Şimşir ormanları - Çat ve Elevit Yaylaları 

* Avusor veya Huser Yaylaları 

* Gito ve Badara Yaylaları 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , Batum'a doğru hareket ediyoruz.  Sarp Sınır kapısına doğru yol alıyoruz. Sarp Sınır kapısında gümrük işlemlerimizi tamamladıktan sonra Batum tarafında bizi bekleyen aracımızla buluşup Batum turumuza başlıyoruz. Batum , Karadeniz ve Hazar Denizi arasında uzanan Gürcistan'nın Özerk Cumhuriyeti Acaranın başkenti olarak bilinen Karadeniz kıyısında ki liman şehridir. Mimarisi , Batum Bulvarı ve sahili ile bizi kendisine hayran bırakacak olan bu liman kenti gezmeye başlıyoruz. Roma suru olan ve MS. 1.yy da yapılmış olan Gonio Kalesinin surlarını gördükten şehir içine geçiyoruz ve Ters Ev,  Avrupa Meydanı , Media Anıtı , Poseidon Heykeli , Alfabe Kulesi , şehrin kalbinin attığı Batum Bulvarı , teleferik , Ali ve Nino heykeli gezeceğimiz , göreceğimiz yerler arasında. Ali ve Nino heykeli heykeltraş Tamara Kvesitadze tarafından hareketli ve çelikden yapılmış 8 metre yüksekliğinde bir heykeldir. Kavuşamayan iki sevgiliyi anlatmaktadır. Azerbeycanlı yazar Kurban Said'nin romanından uyarlanarak tasarlanmıştır. Batum sokaklarını keyifle geziktenh sonra , yöresel yemeklerinden haçapuri , hinkal , Sulguni peyniri , armut suyu gibi meşhur içeceklerinin de tadına baktıkdan sonra Sarp sınır kapısına geri dönüyoruz. Dileyen misafirlerimiz free shop dan alışverişlerini yapabilir. Aracımızla buluşarak Hopa üzerinden Cankurtaran dağlarını geçerek ilerleyeceğimiz yolun ardından Çoruh nehrinin ikiye böldüğü ilçe Borçka'ya geliyoruz. Burada bizi bekleyen minibüslerimize binerek muhteşem manzaralar eşliğinde 45 dakikalık bir yolun ardından saklı cennet Karagöl'e ulaşıyoruz. 1.800 lü yıllarda Klaskur yaylasının yakınında bulunan bir tepenin toprak kayması sonucu oluşan göl kenarında keyifli bir yürüyüş yapacağız. Yürümek istemeyen misafirlerimiz gölde bulunan renkli kayıklarla göl sefası da yapabilirler. Muhteşem yansımaları , yeşilliği ile içimizi huzurla kaplatan Karagöl'den ayrılarak Borçka Barajı , Artvin , Deriner Barajını takip ederek Şavşat'a ulaşıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Şavşat da otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , bizi bugün bol virajlı , harika manzaralı bir yol bekliyor. Çam geçidine kadar oldukça virajlı yollardan ilerlerken manzaraya da hayran olacağız. Ardahan'a kadar ilerliyerek Ardahan çarşısında alacağımız kısa serbest zamanda ana caddesinde yürüyüş yapıyoruz.  Türkiye'nin kuzeydoğu köşesinde Doğu Anadolu Bölgesi'nde ve kısmen Doğu Karadeniz'de bulunan, Gürcistan sınırında kurulmuş olan bir ildir. Gürcistan - Ardahan arasında Türkgözü ve Çıldır Aktaş Sınır Kapısı olmak üzere toplam iki adet sınır kapısı bulunmaktadır..Kısa molanın ardından Kars'a doğru Ani Ören yerine doğru devam ediyoruz.Türkiye-Ermenistan sınırında yer alan, Kars'ın Arpaçay ilçesi yakınında bulunan Ani Ören Yeri, 961-1045 yılları arasında Pakraduni Hanedanlığı döneminde Ermeni hükümdarlarına başkentlik yaptı. 11. ve 12. yüzyıla ait İslam mimarisi eserlerini de bünyesinde barındıran antik şehir, 15 Temmuz 2016'da UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi.İlk yerleşimin milattan önce 3 binli yıllara dayandığı ve Saka Türkleri, Sasaniler, Bagratlı Krallığı, Bizanslılar, Şeddat Oğulları Beyliği, Anı Gürcü Atabeyleri, Harzemşah Devleti, İlhanlılar, Selçuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Osmanlı Devleti ile Rusların hüküm sürdüğü Ani antik kentini gezip , Ermenistan sınırını da gördükten sonra Kars merkeze geçiyoruz.  Kars da ilk durağımız Kars'da Kafkas Harp Tarihi Müzesine gidiyoruz.19.yüzyılda Kars’ın Rus ordularının istilasına karşı şehrin savunmasında önemli savaşlara sahne olan tabyalarımız 1828 tarihindeki Rus saldırısının püskürtülmesini, 1855 Kars Zaferinin kazanılmasını sağlamış ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında da savunma savaşları için kullanılmıştır. Ruslara karşı 1855 tarihinde Tabyalar Savaşı olarakta bilinen Kars Zaferinden sonra Padişah Abdulmecit 3000 adet Kars Madalyası yaptırıp Kars şehrine göndermiştir.Kanlı Tabya binası ise 1803 tarihinde Padişah III. Selim Döneminde Yeni Tabya ismiyle yapılmış tabyalarımızdandır. 1828 yılında Rusların Kars’a yaptıkları saldırılarında bir gece baskını sırasında tabyadaki askerlerin tamamı şehit edildiği için bu tabyanın adı Kanlı Tabya olarak anılmıştır. Kanlı Tabya binası Kars şehrini güney cepheden korumak için yapılmış ve günümüze kadar mimari özelliklerini koruyarak ulaşmış bir tabya binasıdır.Bu müzesi hem hüzün hemde hayranlıkla gezdikten sonra Fethiye Camine giderek Fethiye Camisi hakkında bilgi alıp fotoğraf çekimlerimizi de yaptıkdan sonra şehir merkezinde beraber bir yürüyüş yapıyoruz Kars sokakları , Kars Kalesi gezilerimizin ardından  Kars da otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Kars Simer Otel'de . Dileyen misafirlerimizle akşam ateş başında eğlence için Kars sokaklarında geziyoruz.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , Sarıkamış'a doğru hareket ediyoruz. 1914 yılında Aralık ayında Allahuekber Dağlarında yaşanan , binlerce vatan evladının donarak öldüğü harekat adına yaptırılmış olan Sarıkamış Şehitliği önünde durarak , savaş hakkında bilgi alıp dualarımızı ettikten sonra Sarıkamış ilçesi içerisine doğru aracımızla devam ediyoruz. Katerina Av Köşkünü uzaktan gördükten sonra Horasan üzerinden Erzurum'a doğru devam ediyoruz. Erzurum'un meşhur yemeği çağ kebabı yemek için hareket ediyoruz. Çağ kebabı , Kadayıf dolması gibi yöresellerden oluşan yemeğimizi aldıktan sonra , Erzurum Milli Mücadele Kongre Merkezi , Üç Kümbetler , Çifte Minareli Medrese , Ulu Cami gezilerimizi tamamladıktan sonra kayak merkezinde bulunan otelimize hareket ediyoruz. Akşam yemeğimiz ve konaklamamız Palandöken Palan Otelde.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , Erzincan'a doğru ilerliyoruz. Bir doğa harikası olan Girvelik Şelalesinde mola veriyoruz. Yüksekliği yaklaşık 30 metre olan, üç katlı birçok koldan akan Girlevik Şelalesin de fotoğraflarımızı çekip alacağımız kısa molanın ardından , Erzincan merkeze giriyoruz. Tarihi İpek Yolu üzerinde yer alan ve ülkemizin Doğu Anadolu Yukarı Fırat bölümünde bulunan Erzincan, tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan önemli bir yer olmuştur. Meşhur dönerinin tadına bakıp , yeraltı çarşısında alacağımız serbest zamanda da kahvelerimizi içip , bakır alışverişlerimizi , tulum peyniri alışverişlerimizi yaptıkdan sonra Yiğidolar diyarı Sivas'a doğru devam ediyoruz. Sivas ili, Mezopotamya ve arasından kervanların geçtiği bölgede olduğu için, Selçuklular döneminde tüccarların ziyaret ettiği bir merkez haline gelmiştir. Ülkemizde Konya'dan sonra en çok Selçuklu eserinin bulunduğu il Sivas'tır. 13.yüzyıl'a ait Gök Medrese ve Çifte Minareli Medrese çini sanatı açısından mutlaka görülmeye değer yerlerdir. Ulu Camii ise 1100 yılında inşaa edilmiştir. Sivas Kongre Binasının da bizler için apayrı bir önemi vardır. Tüm bu gezilerimizi tamamladıktan sonra akşam yemeği ve konaklama için otelimize geçiyoruz.Sivas Buruciye Otelde. 

Dileyen misafirlerimiz akşam yemeğinden sonra Cumhuriyet Meydanına yürüyerek gidebilirler.

Otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından , bugün Kayseri'ye doğru devam ediyoruz.  Ankara ve Konya'dan sonra İç Anadolu'nun üçüncü büyük kenti ve sanayi merkezidir. Cumhuriyet Meydanı , Kalesi , Gevher Nesibe Tıp Tarihi Müzesi , Hunat Hatun Külliyesi gezeceğimiz yerler arasında. Daha sonra alacağımız serbest zamanda pastırma ve mantı alışverişlerimizi de yaptıkdan sonra Kayseri'den ayrılıyoruz ve dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Yolda gerekli molalarımızı alarak Nevşehir - Konya - Denizli - Aydın yol güzergahını takip ederek Kuşadası'na ulaşıyoruz ve bir daha ki KUŞADASI TOURS seyahatinde buluşmak üzere iyi dileklerimizle ayrılıyoruz.