Cuma sabahı siz misafirlerimizle saat 05:00 de İzmir Havalimanında iç hatlar terminalinde ( Kuşadasından İzmir Havalimanı transferini bizimle yapacak olan misaifrlerimizi de saat 03:30 da Kuşadası Tours önünden , 04:00 da da Söke tren garı önünden alıyoruz )buluşuyoruz ve 07:00 de Adana'ya kalkacak olan Sun Express uçağımıza C.IN işlemlerimizi yapıyoruz.Saat 08:25 de Adana havalimanına inen uçağımızda valizlerimizi aldıktan sonra bizi bekleyen aracımızla Taşköprü ve ülkemizin en büyük camilerinden biri olan Sabancı Merkez Camisini gezip meşhur Adana kebapçılarına gidip dileyen misafirlerimiz Adana kebap , dileyenlerde ciğer şiş gibi yöresel yemeklerinden oluşan kahvaltılarını yapabilirler.Alacağımız yemek molamızın ardından da panaromik olarak İskenderun'u görüp Belen geçidinden geçerek Antakya'ya doğru ilerliyoruz. Antakya da ilk ziyaret noktamız Hatay Arkeoloji ve Mozaik Müzesi. Antakya veya tarihteki adıyla Antiokheia kökenli birçok eser bugün Hatay Arkeoloji Müzesi’nin yanı sıra Amerike Birleşik Devletleri’ndeki Princeton Üniversitesi Sanat Müzesi, yine Amerika Birleşik Devletleri’nde bulunan Worcester Müzesi ve Fransa’da Louvre’de saklanmakta ve sergilenmektedir. Kazılarda çıkan eserlerin tek yerde toplanması için başlayan çalışmanın ardından 1934 yılında Hatay Arkeoloji Müzesi’nin temelleri atılmış, 1948 yılında da ziyaretçilerini ağırlamaya başlamıştır. Bu müze,aktif olduğu dönemde dünyanın en büyük üçüncü mozaik müzesi ve mozaik eser koleksiyonuna sahipti.1975 yılında yenileme çalışmaları yapılsa da, bu müzenin günün koşullarına hizmet verememesinden dolayı, şimdiki müzenin yapımına 2011’de başlanmış ve 28 Aralık 2014 tarihinde düzenlenen törenle de ziyaretçi kabulüne başlamıştır .Müzede, Paleolitik dönemden başlamak üzere kesintisiz bütün dönemlere ait çok zengin eser koleksiyonu sergilenmektedir.Hatay Arkeoloji Müzesi’nde teknolojiden de faydalanılarak, çeşitli tarihi benzetme ve canlandırma sistemleri yerleştirilmiştir.Müzeyi rehberimizle gezerken, kendimizi bir anda zaman makinesinin içinde bulacağız ve mitolojik dönemin nice efsanesinin arasında, gezineceğiz.Hayranlıkla gezeceğimiz müzemizin ardından St. Pierre Kilisesine geçiyoruz.St. Pierre Kilisesi (Aziz Petrus), Asi Nehri’nin batısında, Hac Dağı’nın eteklerinde yer alıyor. Kesin inşa tarihi bilinmemekle birlikte Aziz Petrus’un ilk kez vaaz verdiği yer olduğuna inanılan mağaranın dışına, Hıristiyanlığın Roma Devleti tarafından resmi din olarak kabul edilmesinden sonra yapılan eklemelerle kilise formu kazandırılmış.Rehberimizden kilise hakkında detaylı bilgileri aldıktan sonra Habibi Neccar Cami önünde inerek , camimizi geziyor ve eski Antakya sokaklarına girerek Uzun Çarşıya doğru keyifli bir yürüyüş yapıyoruz. Yürüyüşümüzün ardından Antakya denince aklımıza ilk gelenlerden biri olan künefenin tadına bakıp , çaylarımızı içip peynir , salça , isot biberi , zahter alışverişlerimizi yapıp aracımızla buluşup otelimize doğru hareket ediyoruz. Akşam yemeği ve konaklamamız Grand Boğaziçi Otelde http://www.bogaziciotel.com.tr/
Dileyen misafirlerimiz akşam yemeğinden sonra Harbiye şelalelerine doğru inebilir ve orada çaylarını içebilirler.
Yorumlar