Siz kıymetli misafirlerimizle saat 03:30 `da İzmir Havalimanında Sun Expres Havayolları önünde buluşuyor ve saat 05:45`de kalkacak olan Diyarbakır uçağı için C.IN işlemlerimizi yapıyoruz.( İzmir havalimanı transferini bizimle yapacak olan misafirlerimizi saat 02:00 `de Kuşadası Eski Egemed Saydam Polikliniği Önünden ; 02:30 da da Söke tren garı önünden alıyoruz ). Saat 07:45`de Diyarbakır Havalimanına iniş yapacak uçağımızdan valizlerimizi aldıktan sonra , bizi bekleyen aracımızla buluşarak kahvaltı yerimize hareket ediyoruz. Keyifle yapacağımız meşhur Diyarbakır kahvaltısının ardından ,surların arasından Diyarbakır merkeze giriyoruz. Önemli bir kültür şehri olan Diyarbakır tarihin her dönemin de büyük uygarlıkların kültürel ve ekonomik faaliyetlerin merkezi olarak kabul edilmiştir. Doğu-batı ve kuzey-güney ticaret yollarının en önemli kavşak noktalarının üzerinde bulunan Diyarbakır hem İslamiyet öncesi, hem de İslamiyet`ten sonraki dönemlerde önemini kaybetmeyerek günümüzde de özelliğini koruyan bir şehirdir. Ulu Cami , Hasan Paşa Hanı , Dört ayaklı minare , Cahit Sıtkı Tarancı Evini gezdikten sonra , On gözlü köprüde de alacağımız fotoğraf molamızın ardından , Hasankeyf`e doğru hareket ediyoruz. Hasankeyf, Batman`a bağlı olan, iki yakasını Dicle`nin ayırdığı tarihi bir ilçedir. İlçenin tarihi, 12.000 yıl öncesine kadar gitmektedir. 1981`de doğal koruma alanı ilan edilmiştir. Kuzeyden güneye kıvrılıp giden Dicle Nehri üzerinde yer alması ve o günlerde ticaretin önemli bir kısmının nehir yoluyla yapılması nedeniyle Hasankeyf, ticari ve ekonomik olarak da gelişti. Kayalara oyulmuş konutları nedeniyle, Süryânice Kifo (kaya) kelimesinden türetilmiş Kifos ve Cepha / Ciphas isimleriyle bahsedilen şehir "Mağralar Şehri" ya da "Kayalar Kenti" anlamına Arapça ve "Hısnı Keyfa" denilmiştir. "Hısn-ı keyfa" adı Osmanlılar zamanında Hısnıkeyf, halk arasında da Hasankeyf şekline dönüşmüştür. Yeni halini görüp Dicle üzerinde yapacağımız tekne turunun ardından ,Midyat`a doğru hareket ediyoruz. Konuk Evini gezdikten , parfüm - saat - Süryani Şaraplarından - Süryani gümüş takılarından , nazar boncuklarından aldıktan sonra, İlk durağımız Dayrülzafaran Manastırı. Mardin Ovasına hakim bir noktada bulunan Süryani Manastırı üç kattan oluşur. Manastır 5`inci yüzyıldan başlayarak farklı zamanlarda yapılan eklentilerle bugünkü haline 18`inci yüzyılda kavuşmuştur. Manastır, M.Ö. Güneş Tapınağı, daha sonra da Romalılar tarafından kale olarak kullanılan bir kompleks üzerine inşa edildi. Romalılar bölgeden çekilince Aziz Şleymun bazı azizlerin kemiklerini buraya getirterek kaleyi manastıra çevirdi. Burada Süryaniler hakkında bilgi aldıktan sonra da Mardin`de Kasımiye Medresesine gidiyoruz. Günümüze kadar mükemmel yapısıyla ayakta kalabilen medresenin yapımına Artuklu Dönemi`nde başlanmış ve Akkoyunlu Hükümdarı Cihangiroğlu Kasım Padişah döneminde 1457-1502 yıllarında tamamlanmıştır. İki katlı, kubbeli, tek ve açık avlulu bir medresedir. Mardin yapılarının en büyüklerindendir. Mardin sokaklarını gezerek ,bol bol fotoğraf çekimlerimizi de yaptıkdan sonra ,badem şekeri , bıttım sabunu , Süryani kurabiyesi vb. alışverişlerimizi yapıp Mardin sokaklarında alacağımız serbest zamanın ardından akşam yemeği ve konaklama için otelimize hareket ediyoruz. Mardin Mesopotamia Otel ( Park Dedeman )
Yorumlar